Arda Uskan
KÖŞE YAZISI

Yalçın Çakır köşesi

Kasım. 7, 2011  | Takvim Gazetesi | Arda Uskan

Yalçın Çakır köşesi

Aslında bu programı sürekli izleseniz, ülkenin en büyük sorununun ne olduğunu bir dakikada anlarsınız. Bu, ne terör, ne deprem, ne insan hakları ne de benzeri bir şey...
Kestirmeden söylüyorum, gençler elden gidiyor beyler...

Özellikle Anadolulu gençlerimiz.

Yalçın Çakır her gün en az beş kızı ekrana çıkartıyor. Daha doğrusu kızlar batağa saplandığı için ortalarda yoklar, onların anababaları geliyor stüdyoya. Her birinin belli ki ömürlerinden ömür gitmiş. Hepsi perişan. Ve insan şöyle düşünüyor; 'Evlat sahibi olmanın bedeli bu olmamalı, doğurmasa mıymış acaba!' Ortadan yok edilenler sadece yaşları 13-17 arası kızlar değil, bir o kadar da evini 'terk eden' genç kadın var... Onların da kocaları geliyor aramaya.
İzlerken yüreğiniz yarılıyor, "Vah benim güzel memleketimin güzel insanları, ne olmuş böyle size" diyorsunuz. Yani o kadar işin içinden çıkılmaz bir durum ki...

Ve biz kaçan-göçeni ancak olayın şekliyle aklımızda tutabiliyoruz. Mesela; "Polislikten kovulma 50 yaşındaki adamın kendine karı yaptığı 14 yaşındaki F!' Veya; 'Lunaparkta korku tünelinden kaybolan kadın...' Bu ikincisini meğer başına silah dayayıp geneleve satmışlar!

Kocaya kaçtığı söylenen 14 yaşındaki kızların izine bir şekilde ulaşıyor Yalçın Çakır. Bu kez de araya eli silahlı akrabalar giriyor. "Kızı polis de gelse elimizden alamaz, icabında hamile bırakırız öyle salarız ortaya!" diyorlar. Bu arada Çakır'a yöneltilen tehditlerin bini bin para..


Olmadı 'gelin kız' bulunuyor.

Bulunmasa daha iyi. Stüdyodaki anne-babaya hakaretler başlıyor bu kez. En sık başvurdukları yalan da, 'Ailem beni yaşlı birine vermek istedi, ben onlardan nefret ediyorum!' Cevap bazen 'evine dön' şeklinde yalvarma oluyor, bazen, 'karşıma çıkma evlat katili olurum...' Ve dönüp dolaşıp aynı yere geliyoruz; Önce ana babalar sıkı bir eğitimden geçirilmeli... Çünkü yeni yetmelerin akılları-cinlikleri onları çoktan aşmış, parmağında oynatıyorlar. Hele şu internet belası! Burada felaketin ilk adımı oluyor bazen...
Aslında biz bir tek N.Ç.'yi biliyoruz ama 'Gerçeğin Peşinde' programını izlediğinizde görüyorsunuz ki niceleri var daha buz dağının altında... Bir de bizim gazete de dahil, hiç birini 3. Sayfa haberlerinde görmüyorum nedense.Oysa ülkenin yarısı Yalçın Çakır'da...

Bu yüzden hem sizlere, hem TBMM'ye öneriyorum bu programı...

.Yazıya bağlantı; Takvim Gazetesi