Yalan Testi
Yazı İşleri toplantısı bitti, servise çıkmak üzere masadan kalktım ki, Haber Araştırma Servisi’mizin yöneticilerinden İhsan Yılmaz, yolumu kesti.
“Dün akşam Flash TV’de bir program izledim, sinir küpüne döndüm” deyip, anlatmaya başladı İhsan...
Aradan onca zaman geçmesine rağmen İhsan’ın öfkesi geçmemişti.
Baktım anlattıkları uzun ve detaylı... Dedim ki İhsan ben bunların hepsini aklımda tutamam... Sen bunları yaz ve bana at...
Yemin etsem, günaha girmem...
O gün İhsan, Haber Araştırma Servisi’nin gazeteye girecek haberlerini Yazı İşleri’ne göndermeden bir gece önce TV’de gördüklerini ve duyduklarını yazıp, bana gönderdi. İşte Flash TV’deki “Yalan Testi” adlı programın İhsan Yılmaz’a yaşattıkları:
“Pazartesi akşamı ekran karşısında televizyon kanalları arasında zaping yaparken Flash TV’ye geldim. Bir kadın kendini savunmaya çalışırken, ekranın alt köşesindeki kocaman yazıda da şöyle yazıyordu:
‘Abdulselam: Eşim eve erkek komşular alıyor...’
Çok geçmeden alt yazı değişti. Bu kez şöyle yazıyordu:
‘Anteni bozulan bizim hanıma geliyor...’
Programı izlemeye devam ettim. ‘Yalan Testi’ isimli programdı bu. Programa katılan koca, karısını kendisini aldatmakla suçluyor, kadını aşağılayan inanılmaz laflar ediyordu.
Televizyon kanalı da bunu izleyicinin gözüne daha da sokmak için alt yazıları ekrana bindirerek sürekli tekrarlıyordu.
Bir masa kurulmuş üç erkek ‘sorgucu’ da kadına sorular soruyordu. İstihbarat örgütlerinin kullandığı sorgu makineleri aracılığıyla kadının yalan söyleyip söylemediği de tespit edilmeye çalışılıyordu.
Sonunda kadının masum olduğuna hükmedildi!
‘Sorgucu’ diye stüdyoda oturanlar da, ‘ekonomik kriz, işsizlik bu tür şeylere neden oluyor’ gibi saçma sapan yorumlarda bulunduktan sonra program bitti.
Tabii program bitene kadar kocanın suçlamaları ekrana bindirilen yazılarla sürekli tekrarlandı.
Kendisini çevresine anlatamayan, ezilmiş, iftira atılmış bir kadın, aklanacağım derken daha da aşağılandı, alay konusu olacağı suçlamalara maruz kaldı.
Böyle bir yayıncılık ahlâkı anlaşılır gibi değildi!”
Yalçın Çakır’ın hazırlayıp sunduğu söz konusu programı izlemedim.
İstesem MTM Medya Takip Merkezi’nden bandı temin edip, izlerdim ama gerek görmedim...
Nedeni İhsan Yılmaz, her yazısının altına gözüm kapalı imza atacağım biri...
O yüzden derim ki, bu programlara imza atanlar ellerini vicdanlarına koyup, “Biz bu yayınlarla insanlara ne veriyoruz? Yaptığımız iyi bir şey mi, yoksa kötü ötesi mi?” diye düşünmeli...
Her şeyi RTÜK’ten beklememeli...
Çünkü, “Toplumsal sorunlarla yüzleşelim” derken “Yüzsüz bir toplum” haline gelmek de var işin ucunda...
Yazıya bağlantı; Milliyet Gazetesi